Hz Muhammedin Katıldığı Savaşlar
Hz. Muhammed'in Katıldığı Savaşlar;
Bedir Savaşı: Bedir Savaşı hicretin 2. senesinin Ramazan ayında meydana geldi. Daha önceden düşünülüp tertiplenmiş bir savaş olmamasına rağmen büyük bir olaydır.
Tarihte öyle meydan muharebeleri vardır ki, onlar neticeleri itibari ile sadece askerlik dehasına, askerlik sanatına bir örnek olarak değerlendirilir. Tarihte yine öyle muharebeler vardır ki; askerlik sanatına örnek olarak kalmaz, sonuçları itibari ile bir devletin ve bir milletin kaderini altüst ederler, onlara yeni hayat ufukları açar, yeni istikballer kazandırır. Hele bir kısmı vardır ki, kendi zamanına kadar hakim olan fikirleri ve inançları çürütürler, çürümüş müesseseleri yıkar ve yenisini getirirler. İşte Bedir Savaşı böyle bir savaştır. Bu savaş Hz. Muhammed2in yüksek bir askeri başarısı olarak kalmamış, Müslümanlığın dünya yüzündeki hayatiyetini sağlamıştır. Bunun için İslam tarihinde bu savaş '' Bedr-i Kübra''(Büyük Bedir) olarak adlandırılmıştır.
Uhud Savaşı: (625) Müşriklerin Öç Alma Duygusu;
Bedir Savaşının üzerinden 13 ay geçmesine rağmen müşriklerin öç alma duygusu ve ateşi bir türlü sönmüyordu. Medine'de her geçen gün kök salmaya başlayan İslam cemaati burada yerleşik Yahudi kabilelerini çileden çıkarıyordu.
Resulullah (s.a.v) Uhud'da, vadinin ağzındaki Şib mevkiine kadar yoluna devam ederek Uhud Dağını arkasına aldı. Ordusunu savaş düzenine soktuktan sonra ''kendilerine emredinceye kadar savaşmalarını yasakladı.'' 50 kişiden oluşan bir okçu grubu seçti, Ayneyn tepesindeki bir geçide onları yerleştirerek onlara şu talimatı verdi: '' Düşmanı yendiğimizi görseniz bile, size benden herhangi bir talimat gelmedikçe burayı terk etmeyin. Yırtıcı kuşların askeri pençeleyip gagaladığını görseniz dahi buradan ayrılmayın.''
Uhud savaşının başında Müslümanlar galip iken Hz. Muhammed'in yerleştirdiği okçuların yerlerinden ayrılması ile savaş Müslüman ordusunun aleyhine dönmüştü. Okcuların Peygamber Efendimizin talimatına uymaması nedeni ile savaş yenilgi ile sonuçlanmıştır.
Hendek Savaşı (H.5. Yılı, 627 Şubat Ayı)
Medine'li Yahudiler, Peygamberimizle yaptıkları anlaşmayı bozarak Müslümanlara eziyet etmeye başladılar. Peygamberimizi öldürmek için suikast düzenlediler. Bunun üzerine Yahudiler yurtlarından çıkarılarak sürgün edildi. Yahudilerin ileri gelenleri bunu bahane ederek, Mekke'ye gittiler ve orada Müşriklerle anlaştılar.
Mekke'li müşrikler Ebu Süfyan komutasında on bin kişilik bir ordu ile Medine üzerine yürüdüler. Durumu haber alan Peygamber'imiz her zaman olduğu gibi ashabını toplayarak istişarede bulundu. Selman-ı Farisi Hazretleri:
''Ya Resulullah! Bizim vilayetlerimizde bir şehir üzerine düşman hücum ettiğinde etrafa hendek kazmak adettir.
'' Dedi. Araplarda hendek kazmak adet olmamasına rağmen Hz. Selman'ın hatırlatması üzerine Mekke'nin etrafı hendek kazılarak müdafaa şekli uygun görüldü.
Mekke'li Müşrikler bu hendekleri aşamadı ve hiçbir iş göremeden bozguna uğradı. O gece korku ve dehşet içinde bir çok yiyecek ve hayvan bırakarak kaçtılar.
Hudeybiye Antlaşması (628)
Peygamberimiz hicretin 6. yılında, Kabe-i Muazzama'yı ziyaret etmek üzere 1400 kişiyle birlikte, Mekke'ye doğru gitmek üzere yola çıktılar. Müşrikler durumu haber alınca, Müslümanları Mekke'ye sokmama kararı aldılar. Hudeybiye denilen yerde, uzun uzadıya yapılan görüşmelerden sonra, müminler ve müşrikler arasında on senelik bir anlaşma yapıldı.
Hayber'in Fethi (629)
Hayber Suriye yolu üzerinde Yahudilerin oturduğu bir yerdir. Burada 7 tane kale vardı. Medine'den sürülen Yahudilerin bir kısmı burada ikamet ediyordu.
Hayber Yahudileri, Medine'ye saldırmak için plan hazırladılar. Peygamberimiz bunlara elçi göndererek antlaşma teklif etti. Yahudiler Peygamberimizin teklifini kabul etmedi ve Müslümanlara hücum etmek için Gatafan Arapları ile gizlice anlaştılar.
Yahudiler savaşa başlamadan önce Müslümanlar harekete geçti ve üç gün içinde Hayber'e vardılar. Bir gün sabah erken saatlerde Hayber'e ulaşarak kaleyi kuşattılar. Kaleyi kuşatmak 10 günden fazla sürdü. Bu savaşta Müslümanlardan 10 kişi şehit düştü, Yahudilerden 93 kişi öldü.
Mute Savaşı (629)
Mute, Suriye'de bir yer olup, Belka denilen vilayete bağlıdır. Rumlar ile yapılan ilk savaş budur. Müslümanlar bu savaştan sonuç alamadan çıkmıştır.
Mekke'nin Fethi (630)
Mekke'li müşriklerin Hudeybiye anlaşmasını bozması sonucu Mekke fethi için karar alındı. Mekke kısa bir sürede ele geçirildi ve bölgede Müslümanlık hakim oldu.
Huneyn Savaşı (631)
Mekke yakınlarında Hevazin isimli bir kabile vardı. Bunlar, putlara tapan kalabalık bir grup idi. Mekke'deki putların kırılmasından sonra, sıranın kendi putlarına geldiğini düşünerek Müslümanlar ile savaşmaya karar verdiler. Bu savaşı galibi Müslümanlar oldu.
Tebük Seferi (631)
Tebük Medine ve Şam arasında bir yerdir. Bizans imparatorluğu, İslam'ın yayılmasına engel olmak için savaş hazırlığına başlamıştı. Hıristiyan olan Araplar da onlarla birlik oldu. Düşman kuvvetlerini dağıtmak üzere peygamber Efendimiz 30.000 kişilik bir ordu ile Medine'den yola çıktı. Düşman savaşmaktan kaçındı ve kalelerine kapandılar. Bu sayede düşman sindirilmiş ve savaştan beklenen netice alınmıştır.
Bedir Savaşı: Bedir Savaşı hicretin 2. senesinin Ramazan ayında meydana geldi. Daha önceden düşünülüp tertiplenmiş bir savaş olmamasına rağmen büyük bir olaydır.
Tarihte öyle meydan muharebeleri vardır ki, onlar neticeleri itibari ile sadece askerlik dehasına, askerlik sanatına bir örnek olarak değerlendirilir. Tarihte yine öyle muharebeler vardır ki; askerlik sanatına örnek olarak kalmaz, sonuçları itibari ile bir devletin ve bir milletin kaderini altüst ederler, onlara yeni hayat ufukları açar, yeni istikballer kazandırır. Hele bir kısmı vardır ki, kendi zamanına kadar hakim olan fikirleri ve inançları çürütürler, çürümüş müesseseleri yıkar ve yenisini getirirler. İşte Bedir Savaşı böyle bir savaştır. Bu savaş Hz. Muhammed2in yüksek bir askeri başarısı olarak kalmamış, Müslümanlığın dünya yüzündeki hayatiyetini sağlamıştır. Bunun için İslam tarihinde bu savaş '' Bedr-i Kübra''(Büyük Bedir) olarak adlandırılmıştır.
Bedir Savaşının üzerinden 13 ay geçmesine rağmen müşriklerin öç alma duygusu ve ateşi bir türlü sönmüyordu. Medine'de her geçen gün kök salmaya başlayan İslam cemaati burada yerleşik Yahudi kabilelerini çileden çıkarıyordu.
Resulullah (s.a.v) Uhud'da, vadinin ağzındaki Şib mevkiine kadar yoluna devam ederek Uhud Dağını arkasına aldı. Ordusunu savaş düzenine soktuktan sonra ''kendilerine emredinceye kadar savaşmalarını yasakladı.'' 50 kişiden oluşan bir okçu grubu seçti, Ayneyn tepesindeki bir geçide onları yerleştirerek onlara şu talimatı verdi: '' Düşmanı yendiğimizi görseniz bile, size benden herhangi bir talimat gelmedikçe burayı terk etmeyin. Yırtıcı kuşların askeri pençeleyip gagaladığını görseniz dahi buradan ayrılmayın.''
Uhud savaşının başında Müslümanlar galip iken Hz. Muhammed'in yerleştirdiği okçuların yerlerinden ayrılması ile savaş Müslüman ordusunun aleyhine dönmüştü. Okcuların Peygamber Efendimizin talimatına uymaması nedeni ile savaş yenilgi ile sonuçlanmıştır.
Hendek Savaşı (H.5. Yılı, 627 Şubat Ayı)
Medine'li Yahudiler, Peygamberimizle yaptıkları anlaşmayı bozarak Müslümanlara eziyet etmeye başladılar. Peygamberimizi öldürmek için suikast düzenlediler. Bunun üzerine Yahudiler yurtlarından çıkarılarak sürgün edildi. Yahudilerin ileri gelenleri bunu bahane ederek, Mekke'ye gittiler ve orada Müşriklerle anlaştılar.
Mekke'li müşrikler Ebu Süfyan komutasında on bin kişilik bir ordu ile Medine üzerine yürüdüler. Durumu haber alan Peygamber'imiz her zaman olduğu gibi ashabını toplayarak istişarede bulundu. Selman-ı Farisi Hazretleri:
''Ya Resulullah! Bizim vilayetlerimizde bir şehir üzerine düşman hücum ettiğinde etrafa hendek kazmak adettir.
'' Dedi. Araplarda hendek kazmak adet olmamasına rağmen Hz. Selman'ın hatırlatması üzerine Mekke'nin etrafı hendek kazılarak müdafaa şekli uygun görüldü.
Mekke'li Müşrikler bu hendekleri aşamadı ve hiçbir iş göremeden bozguna uğradı. O gece korku ve dehşet içinde bir çok yiyecek ve hayvan bırakarak kaçtılar.
Hudeybiye Antlaşması (628)
Peygamberimiz hicretin 6. yılında, Kabe-i Muazzama'yı ziyaret etmek üzere 1400 kişiyle birlikte, Mekke'ye doğru gitmek üzere yola çıktılar. Müşrikler durumu haber alınca, Müslümanları Mekke'ye sokmama kararı aldılar. Hudeybiye denilen yerde, uzun uzadıya yapılan görüşmelerden sonra, müminler ve müşrikler arasında on senelik bir anlaşma yapıldı.
Hayber'in Fethi (629)
Hayber Suriye yolu üzerinde Yahudilerin oturduğu bir yerdir. Burada 7 tane kale vardı. Medine'den sürülen Yahudilerin bir kısmı burada ikamet ediyordu.
Hayber Yahudileri, Medine'ye saldırmak için plan hazırladılar. Peygamberimiz bunlara elçi göndererek antlaşma teklif etti. Yahudiler Peygamberimizin teklifini kabul etmedi ve Müslümanlara hücum etmek için Gatafan Arapları ile gizlice anlaştılar.
Yahudiler savaşa başlamadan önce Müslümanlar harekete geçti ve üç gün içinde Hayber'e vardılar. Bir gün sabah erken saatlerde Hayber'e ulaşarak kaleyi kuşattılar. Kaleyi kuşatmak 10 günden fazla sürdü. Bu savaşta Müslümanlardan 10 kişi şehit düştü, Yahudilerden 93 kişi öldü.
Mute Savaşı (629)
Mute, Suriye'de bir yer olup, Belka denilen vilayete bağlıdır. Rumlar ile yapılan ilk savaş budur. Müslümanlar bu savaştan sonuç alamadan çıkmıştır.
Mekke'nin Fethi (630)
Mekke'li müşriklerin Hudeybiye anlaşmasını bozması sonucu Mekke fethi için karar alındı. Mekke kısa bir sürede ele geçirildi ve bölgede Müslümanlık hakim oldu.
Huneyn Savaşı (631)
Mekke yakınlarında Hevazin isimli bir kabile vardı. Bunlar, putlara tapan kalabalık bir grup idi. Mekke'deki putların kırılmasından sonra, sıranın kendi putlarına geldiğini düşünerek Müslümanlar ile savaşmaya karar verdiler. Bu savaşı galibi Müslümanlar oldu.
Tebük Seferi (631)
Tebük Medine ve Şam arasında bir yerdir. Bizans imparatorluğu, İslam'ın yayılmasına engel olmak için savaş hazırlığına başlamıştı. Hıristiyan olan Araplar da onlarla birlik oldu. Düşman kuvvetlerini dağıtmak üzere peygamber Efendimiz 30.000 kişilik bir ordu ile Medine'den yola çıktı. Düşman savaşmaktan kaçındı ve kalelerine kapandılar. Bu sayede düşman sindirilmiş ve savaştan beklenen netice alınmıştır.
Hiç yorum yok